Doğa Oyunu

Oyunun Adı: Doğa Oyunu

Oyunun Türü: Eğitsel Oyunlar

Süreç:

• Önce çocukların daha önceden belirlemiş olduğumuz bir dikkat çekme hareketi ile (el çırpma,düdük çalmak ya da vb bir hareket) çocukların ilgisi çekilir.
• Ardından öğretmen toplanma hareketini yaparak çocukların etrafında toplanmasını sağlar(elleri başın üzerinde çırpmak vb gibi).
• Yönergeyi alan çocuklar, öğretmenlerinin etrafında toplanır.
• Öğretmen çocuklardan en sevdiklerini iki çiçeğin ismini söylemelerini ister.Örneğin ; gül ve lale gibi.
• ”Gül” çiçeğinin ismini söyleyen çocuklar bir grup,”lale” çiçeğinin ismini söyleyen çocuklar ise diğer grubu oluştururlar.
• Grup oluşturduktan sonra öğretmen, oyunu çocuklara anlatmaya başlar
• Çocuklardan sınıfı rengarenk çiçeklerin bulunduğu yemyeşil bir ova olarak hayal etmeleri istenir.
• Seçilen lale ve güller bu bahçedeki çiçekleri oluştururlar.
• 2-3 kişilik çiçek grupları oluşturulur ve el ele tutuşarak halka oluşturmaları istenir.
• Ardından çocuklardan bir kişi güneş, bir kişi de böcek olarak seçilir.
• Öğretmen çocuklara, bu böceğin çiçekleri çok seven bir böcek olduğunu, karnını doyurmak için çiçek avına çıktığını anlatır.
• Fakat çiçekler bu böcekten korkmaktadır ve onu görünce ondan kaçmaktadırlar.
• Bu duruma kendilerince bir çözüm bulan çiçekler; böceğin onlara yaklaştığını görünce büzülüp,oldukları yerde kalırlar,böylece böcek onlara zarar veremez hale gelir.
• Daha sonra güneş gelir, onlara dokunur ve çiçekler açılarak eski hallerine dönerler ve hareket etme yeteneklerine kavuşurlar.
• Burada dikkat edilmesi gereken çiçek halkalarını oluşturan çocukların hareket ederken asla birbirlerinin elini bırakmamasıdır.
• Arkadaşının elini bırakan çocuk oyun dışı kalacaktır.
• Öğretmen çocuklara oyunu anlattıktan sonra yönergelerin iyi anlaşılması için tekrarda bulunur.
• Çocukların  yönergeleri anladığını gören öğretmen oyunu başlatır.
• Oyunun  gidişatına ve ihtiyaçlara göre zaman zaman oyun durdurulup, oyuna yeni kurallar eklenebilir.

Bu oyunu hazırlayan değerli öğretmenlerimiz Merve Akyol,İffet Çiftçi,İlnur Pampal,Neslihan Yalçınkaya ve Elif Şahin’e ve Marmara Üniversitesi’nde görev yapan kıymetli hocamız Yrd. Doç. Dr. Mehmet İNAN’a desteklerinden dolayı çok teşekkür ederiz.